10 Ekim 2010 Pazar

Last night (i had a dream about you...)

Korkuyorum, ciddi ciddi içimde bir sıkıntı oluşuyor düşününce, çekiniyorum, şüpheliyim, korkuyorum. Senden değil, olabileceklerden korkuyorum. Ne hale gelebileceğimi düşünüp çekiniyorum. Şuan içimde olan şeyden emin değilim, ne olabileceği konusunda tahminlerim de yok. Bilmiyorum ne oldu o gün bana, hayatımda ki en doyurucu şokunu yaşattın bana, inanamadım. İnanmak istemedim. Dünyayı benim görebildiğim gibi görebilen biri yoktur ki. O "benim" dünyaya bakış açımdır. Ama dünyayı benim gözlerimden görebilen ve algılaması bu yönde olan başka biri daha olduğunu anlayınca afalladım, inanamadım, korktum. Ben rüya mı gördüm?

Sayın Universe benimle dalga geçmesini çok iyi biliyor. Düğmeye basıldığı an hayata geri dönüyorum ama aynı anda tüm hayat enerjim çekiliyor. Bir futbol stadyumum olmasına rağmen dünyanın hiç bir yerinde o stadyumda oynanacak top bulamıyorum sanki. Çok mutluyum ama eksik bir mutluluk. Nefes alıyorum ciğerlerim acıyor, yemek yiyorum midem bulanıyor, konuşuyorum sesim titriyor, yürüyorum ayaklarım yere basmıyor, düşünüyorum kayboluyorum düşünceler arasında.

Şu içinde bulunduğum sabırsız bekleyişi en aza indirmek için yazıyorum, içimde kalmasın diye, içimde patlamasın diye. Bu işlerin sabır istediğini onlarca kez görmüş biriyim ama hala sabırsızım. Sabır denen şeyin istenilen herşeyi önüme koyabilme gücü varken ben hala sabırsız davranıyorum. Anlamıyorum ne oldu bana.

Sırf dün gece değil yaklaşık 2 aydır sabırsızım, bazı şeylerin çabuk olmasını istiyorum, hızlıca, hemencecik... Ben böyle bir insan değildim beklerdim günlerce haftalarca aylarca yıllarca, beklerdim bir kere bile burun kıvırmadan, sıkılmadan, sabırsızlaşmadan. Değiştim ama... Beklemiyorum, bekleyemiyorum, beklemem gerek, olmuyor.

Kış soğuğunda terliyorum, suratım kıpkırmızı, gözlerim hep onu arıyor, göremediğimde de "iyikide görmemişim" diyorum. Çünkü onu gördüğümde bünyemde neler yaratacağını kestiremiyorum. Ne hissederim bilemiyorum. Ne derim bilemiyorum.

Ama ne istediğimi biliyorum. Ne düşündüğümü biliyorum. Ne yapabileceğimi biliyorum. Ama bana şu hafta içinde ne olduğunu bilmiyorum. İnsanın her gün ruh hali 180 derece değişiyorsa bir sorun vardır. Bu sorun ne bilmiyorum. Neden kaynaklanıyo bilmiyorum. Nasıl durduracağım... bilmiyorum.
Devamını okuyun